Türk Atinasi
Produktbeschreibung
Atina, 1456 Haziraninda Osmanli Sultani Fatih Sultan Mehmedin ordularina teslim oldu. Bizansin baskenti Konstantinoplün fethedilmesinden sonra, bu zaten kacinilmaz bir sondu. Atina, büyük bir imparatorlugun kücük bir tasra kenti olmustu. Ancak bu kez, imparatorluk Hiristiyan degil Müslümandi ve baskent Konstantinopl Istanbul olarak aniliyordu. Türkler azinlik olmalarina karsin, bir an bile hakim bir irk olduklarini unutmuyorlardi. Orta Asyadan gelen savasci göcebeler olarak, imparatorluklarini sürekli savasarak kurmuslardi. Atinaya, fatihler olarak gelmisler ve fetihlerinin hakki ile orada bulunuyorlardi. Atinada Türkler ve Rumlarin disinda az sayida Hiristiyan Arnavut da yerlesmisti. Bunlarin cogu, Franklarin ve Bizanslilarin parali askerleri olmustu. Arnavutlar daginik bir irkti, ama kücük yaslardan beri savas kosullarina dayanikliydilar. Rumlar, dogal olarak mütevazi bir yasam sürüyorlardi. Atinalilar dogalari geregi neseli insanlardi. Canliydilar, hareketliydiler ve müzik sevgisiyle yogrulmuslardi. Rum kadinlari da Türk kadinlarindan farksizdi. Pazarlari ve yortu günleri kilisede yüzlerini ince bir peceyle örterler, erkeklerin arasina karismazlar, ayri siralarda otururlardi. Atinalilarda, insanlara ve nesnelere felaket getirebilecek kem söz korkusu vardi. Böyle kisilerden titizlikle kacinir, karsilastiklarinda en pratik care olarak yere tükürürlerdi. Yabanci seyyahlar, Atina Türklerini, O soylu irkta rastlanilandan daha kibar, daha sosyal, daha sokulgan buluyorlardi. Bir ölcüde Rum karakterini almis olduklarini söylüyorlardi. Bunlar, kitaptan yalnizca kisa bir özet Bu kitapta, tarihin cok önemli bir yerinde kaderleri kesisen; ayni topraklarda yasayan Türklerden ve Rumlardan bir tarih kesiti bulacaksiniz. Osmanli Imparatorlugunun egemenliginde yasayan Türk ve Rum halklarinin yasam sekillerindeki ilginc benzerlikleri ve 18. yüzyilda politik kosullarda degisen Rumlarin kaderlerini ilgiyle okuyacaginizi umuyoruz...